Kutsal Mekanlar

BAROK ŞAHESERİ, NURUOSMANİYE CAMİİ

İstanbul’un yedi tepesinin ikincisinde, Sultan I.Mahmut tarafından 1748’de yapımına başlanmış, ölümü yüzünden kardeşi III.Osman tarafından 1755’te tamamlatılmıştır. Mimarı Mustafa Ağa ve yardımcısı Simon Kalfa (Mimar Simeon)’dır. Üç boyutlu taş bezemeleri ile dünya mimarisinde bile eşi olmayan, tamamen özgün ve biricik bir barok şaheseridir. Eteği otuz iki pencere ile çevrili tek bir kubbesi vardır. İç bezemelerinde en göze çarpan unsur kubbesinde ve duvarlarındaki hatlardır. İki şerefeli, iki minaresi vardır. Kurşun yerine taş alemler, ilk kez bu minarelerde kullanılmıştır. Nuruosmaniye Kütüphanesi’nde beş binden fazla yazma ve basma eser vardır.
,

EMİRGAN CAMİİ

Emirgan Camii 1779-1780 yıllarında I.Sultan Abdülhamit tarafından yaptırılmıştır. Emirgan korusunun alt kısmında, deniz kıyısında bulunmaktadır.   

HIRKA-İ ŞERİF CAMİİ

Fatih’in Karagümrük mevkiinin en güzel yapılarından biridir. Yüksek bir yere yapılmıştır. Cami 1851 yılında Sultan Abdülmecid tarafından yaptırılmıştır. Yakın bir tarihte yapılmasına rağmen mimarının kim olduğu bilinmemektedir. Balyan ailesi tarafından yapıldığı rivayet edilmektedir.
Hz.Muhammed (s.a.s) ‘in Veysel Karani’ye hediye ettiği hırka burada saklanmaktadır. Hırka, ramazan ayında ziyarete açılır. Cami, adını bu mukaddes eşyadan almıştır. 17.yüzyılda Sultan I.Ahmet’in fermanı ile hırka, onu muhafaza eden Karani’nin torunları olan Üveys ailesinden alınarak İstanbul’a getirilmiştir. Çeşitli yerlerde muhafaza edildikten sonra Sultan Abdülmecid’in mukaddes emaneti muhafaza için yaptırdığı bu camiye konulmuştur. Caminin üst katında hünkar dairesi vardır. Bunun yanında hırkanın hediye edildiği Üveys ailesine saygı için de bir bölüm yapılmıştır.
Ön cephesinin farklı bir havası vardır. Tek şerefeli iki minaresi bulunmaktadır. Bunların tepeleri sütun başlığının tepesine benzer. Avlunun üç girişi vardır. Ahşap kapılar dikkat çekicidir. Mihrap, minber ve kürsü dönemin mimarisini yansıtır. Bunlarda rokoko tarzı bir mimari vardır. İşlemeler ve süslemelerde dönemin ünlü Hattatı Mustafa İzzet’in damgası vardır. Ayrıca caminin banisi Sultan Abdülmecid’in kendi el yazısı ile yazdığı levhalar minberin üstünde yer alır. Günümüzde ziyaretçi akınına uğrayan camiler arasında yer alır.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder